Merhaba, ben Zeynep Nur İrfanoğlu. Psikoloji alanındaki eğitimime Yeditepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde başladım ve burada aldığım lisans eğitimini 2019 yılında tamamladım. Ardından, Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisans yaparak uzmanlık alanımı derinleştirdim. Bu süreçte, bireylerin psikolojik sağlıklarını etkileyen çeşitli durumlar üzerine çalışarak deneyimler kazandım.
Uzmanlık alanım Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olup, bu yöntemleri kullanarak yetişkin bireylerin yaşam kalitesini etkileyen yoğun duygusal sıkıntılar, olumsuz düşünceler ve davranışlar üzerinde çalışıyorum. Danışanlarımın iç dünyalarını daha iyi anlayabilmek için onaylanmış çalışmalara sahip psikolojik testlerden de yararlanıyorum. Böylece, her bireyin kendine özgü hikayesini dinleyerek, onların ihtiyaçlarına en uygun tedavi yöntemlerini belirleyebiliyorum.
Danışanlarıma hem online platformlarda hem de yüz yüze seanslarla destek sunmaktayım. Her iki yöntemle de psikolojik danışmanlık hizmeti vererek, bireylerin farklı koşullarda kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olmayı amaçlıyorum. Danışanlarıma güvenli, destekleyici bir ortam sunarak, sorunlarını açıkça ifade edebilecekleri bir alan oluşturuyorum.
Amacım, danışanlarımın duygusal ve psikolojik zorluklarını aşmalarına yardımcı olmak ve onların yaşam kalitelerini artırmaktır. Bilişsel Davranışçı Terapi’nin sunduğu bilimsel temelli yaklaşımlar ile danışanlarıma etkili çözümler sunarak, olumlu değişim süreçlerine rehberlik ediyorum.
Kaygı gelecekteki olası bir tehlike hakkında duyulan genel endişedir; korku da o anda kendini gösteren bir tehlikeye verilen alarm tepkisidir.
Geleceğe yönelik kaygılı düşünce, kronik gerilim, telaş ve denetlenemeyen dağınık huzursuzluk duygu durumu halidir.
Bu durumun karakteristik özelliği bir ya da birden çok sosyal durumda (örneğin, bir topluluğa karşı konuşma, umumi tuvaletleri kullanma ya da toplum içinde yemek yeme) kişiyi yetersiz kılan korkulardır.
“hiç yoktan” ortaya çıkan panik atakların yaşanması özelliğiyle tanımlanır. Yinelenen, beklenmedik atakların yaşanmış olması ve kişinin bir başka atak yaşama ya da yaşanacak atağın sonuçları konusunda endişeleniyor olması durumudur.
Depresyon, günü birlik veya birkaç gün süre gelen bir çökkünlük hali değildir. Depresyon hastalığında sadece duygu olarak çökkünlük değil buna eşlik eden ümitsizlik, çaresizlik ve karamsarlık şeklinde düşünceler vardır.
Kişinin yaşadığı güçlü ve sürekli korkunun aşırı ya da mantıksız olduğunun farkında oluğu ve bu korkuyu belirli bir nesne ya da durumun varlığının tetiklediği durumlardır.
Motivasyon eksikliği, bireyin belirli bir hedefe yönelik enerji, çaba ve kararlılık eksikliği olarak tanımlanabilir.
Bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları ve çözümlemeleri gereken çeşitli zorlukları ifade eder.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), kişinin tekrarlayan obsesyonlar (takıntılar) ve kompulsiyonlar (zorlantılar) yaşadığı bir anksiyete bozukluğudur.
Öfke problemi, bireyin kontrol edilemeyen veya uygunsuz öfke tepkileri sergilemesini ifade eden bir durumdur.
Özgüven problemi, bireyin kendi yetenekleri, değeri ve kendine güven duygusu konusunda yaşadığı olumsuz algı ve hislerdir.
Erteleme, tembellikten farklı olarak, genellikle görev yerine alternatif bir aktiviteye yönelmeyi içeriyor.